top of page

Hizmetlerimiz

Eskişehir - Ortodontik Tedavisi

Ortodontik tedavi, dişlerin ve çenelerin birbirleriyle uyumlu olmayan pozisyonlarını düzeltmek için yapılan tedavi seçeneğidir. Ortodontik tedavi ile dişlerdeki çapraşıklıkları, çene kemiklerinin yanlış ilişkilerini, solunum ve çiğneme problemlerini, diş çürüklerini ve dişeti hastalıklarını önlemeye veya tedavi etmeye yardımcı olur.

Ortodontik tedavinin temel prensibi, dişlere ve çenelere belli bir kuvvet uygulayarak hareket ettirmektir. Bu kuvvet sabit veya hareketli aygıtlarla sağlanabilir. Sabit aygıtlar dişlere yapıştırılan braket ve tellerden oluşur. Hareketli aygıtlar ise hastanın ağzına takıp çıkarabildiği plaklar veya lastiklerden oluşur. Bazı vakalarda cerrahi tedaviler ile ortodonti tedavisi birlikte ilerler.

Ortodontik tedavinin başlama zamanı, ilk daimi dişlerin çıkmaya başladığı 6-7 yaş civarıdır. Bu dönemde çene gelişimi devam ettiği için, çene bozuklukları erken tespit edilip, önleyici tedaviler yapılabilir. 6-14 yaş arası, süt dişleri yerini kalıcı dişlere bıraktığı için, bu dönemde diş sıralanması kolay olur ve ortodontik tedavi için önemli bir dönemdir.

Ortodontik tedavi yetişkinlere de uygulanabilir, sadece yetişkin bireylerde gelişim duruduğu iin tedavi süresi genç bireylere kıyasla biraz daha uzundur. Ancak günümüzde kullanılan yeni tedavi yöntemleri ile yetişkinlerde ortodontik tedavi sıklıkla yapılmaktadır.

Ortodontik Tedavi.jpg

Ortodontik Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Ortodontik tedavi yöntemleri, dişlerin ve çenelerin uyumsuz pozisyonlarını düzeltmek ve sağlıklı bir ağız yapısı oluşturmak amacıyla kullanılan çeşitli tedavi seçeneklerini içermektedir. Bu tedavi yöntemleri hem estetik kaygıları gidermeye yönelik hem de fonksiyonel iyileştirmeler sağlamak adına uygulanmaktadır.

Metal Braketler (Diş Telleri):

Ortodontik tedavide yaygın olarak kullanılan braketler, dişleri düzeltmek ve çene yapısını düzenlemek için kullanılan sabit apareylerdir. Genellikle metal renkli olan braketler, diş yüzeyine yapışan tutucu parçalardan ve bu parçalara bağlanan ince diş tellerinden oluşur. Dişlere uygulanan kuvvetlerle hareket ederek düzelme sağlarlar. Ligatür adı verilen lastik halkalar, braketleri tellere bağlar ve renk seçenekleriyle kişiselleştirilebilir.

Kapaklı Diş Telleri (Self Ligating):

Diş teli tedavisinde kullanılan kapaklı braketler, dişlerin yüzeyine yapışan minik tutucu parçalardır. Kapaklı braketler, diş teli tedavisinde sürtünmeyi azaltarak tedavi sürecini hızlandırmayı amaçlar. Dişlerin yüzeyine yapışan minik ataçmanlara sahip olan bu braketler, daha az sürtünme ile diş hareketini destekler. Bu sayede tedavi süresi kısalarak daha konforlu bir deneyim sunar.

Beyaz Teller (Porselen Tel):

Teknolojinin ilerlemesiyle ortaya çıkan porselen veya şeffaf teller, metal braketlere alternatif olarak kullanılır. Plastik, cam silika gibi malzemelerden yapılabilir ve şeffaf veya beyaz renkte olabilir. Geliştirilen özel braketlerle metal braketlerin sunduğu etkiyi sağlarken aynı zamanda estetik bir görünüm sunar. Geleneksel metal tellere göre daha az dikkat çekerler.

Iconix Braketler:

Iconix braketler, açık renkli metal braketlerdir. Bu braketler, metalin dayanıklılığı ve şeffaf braketlerin estetik avantajını bir araya getirir. Görünüm konusundaki tercihlere yönelik geniş renk seçenekleri sunar.

Şeffaf Plaklar:

Günümüzde yetişkin bireylerin ortodontik tedavi taleplerindeki artış, özellikle sabit diş tellerini tercih etmeyen kişiler için takıp çıkartılabilir ve neredeyse görünmez olan şeffaf plakların gelişimine öncülük etmiştir. Halk arasında genelde invisalign ve diğer bilinen markalarla anılan şeffaf plaklar, bireyin diş ölçülerine göre kişiselleştirilmiş olarak üretilir. Her plak, genellikle 2-3 hafta süreyle takılır. Bu yöntemin sunduğu avantajlar arasında plakların neredeyse görünmez olması ve istenildiği zaman çıkarılabilmesi bulunmaktadır.

Lingual Ortodonti (İçten Takılan Tel):

Lingual ortodonti, braketlerin dişlerin arka yüzeyine konumlandırıldığı bir tedavi yöntemidir. Bu sayede tedavi süreci boyunca braketler dışarıdan görünmez ve estetik bir deneyim sunar.

Hareketli Apareyler (Damaklık):

Çocuklarda yaygın olarak kullanılan hareketli apareyler, basit diş bozukluklarını düzeltmeye yardımcı olur. Uygun maliyetlidir ve tak-çıkar özellikleri ile kullanımı kolaydır.

Sabit Fonksiyonel Aygıtlar (Powerscope):

Alt çenenin geride olduğu durumları düzeltmeye yönelik olarak kullanılan sabit fonksiyonel aygıtlar, iskeletsel düzeltim sağlar. Uygun yaşta kullanıldığında etkili sonuçlar elde edilebilir.

Geçici Dayanak Vidaları (Ankraj Vidaları):

Diş hareketlerini desteklemek adına kemiğe yerleştirilen minik vidalar, hassas bir tedavi seçeneği sunar. Diğer dişlere etki etmez ve tedavi sürecini hızlandırabilir.

Ortodontik Tedavi Ne Zaman Başlamalıdır?

Ortodontik tedavinin başlama zamanı genellikle 6-7 yaş civarında, yani ilk daimi dişlerin çıkmaya başladığı dönemde olmalıdır. Bu yaş aralığı, çene gelişimi devam ettiği için çene bozukluklarının erken tespit edilip önleyici tedavilerin uygulanabileceği kritik bir süredir. Diğer bir önemli periyot ise 6-14 yaş arasındaki dönemdir. Bu yaş aralığında süt dişleri yerini kalıcı dişlere bıraktığı için diş sıralanması daha kolay olur, bu da ortodontik tedavi için uygun bir zamandır.

Ortodontik tedavi sadece genç bireylere değil, aynı zamanda yetişkinlere de uygulanabilir. Ancak, yetişkinlerde gelişimin durmuş olması nedeniyle tedavi süresi genç bireylere kıyasla biraz daha uzun olabilir. Günümüzde kullanılan modern tedavi yöntemleri sayesinde, yetişkinlerde de ortodontik tedavi sıklıkla ve başarılı bir şekilde gerçekleştirilmektedir.

Ortodonti Tedavi Aşamaları Nelerdir?

1. İlk Muayene

İlk muayene randevusunda hastanın şikayetleri dinlenir. Kapsamlı bir klinik muayene ile ortodontik tedaviye ihtiyaç olup olmadığı belirlenir. Tedavi seçenekleri, süre ve maliyet hakkında bilgiler verilir.

2. Başlangıç Kayıtları

Tedavinin kişiye özel planlanabilmesi için başlangıç kayıtları alınır. Ağız içi ve dışı fotoğraflar, diş modelleri, röntgenler ve gerekirse bilgisayarlı tomografi ile hastanın durumu belirlenir.

3. Analizlere Dayalı Teşhis ve Tedavi Planlaması

Ağız modelleri, fotoğraflar ve röntgenler analiz edilerek kişiye özel bir tedavi planı hazırlanır. Tedavi seçenekleri ve beklentiler hastaya detaylı bir şekilde aktarılır.

4. Aktif Tedavi Dönemi

Ortodontik apareylerin yerleştirildiği ve aylık kontrollerle aktivasyonların yapıldığı dönemdir. İskeletsel bozukluklarda erken müdahale önemlidir. Aktif tedavi, çene gelişimini yönlendirme ve diş dizilimini düzeltme aşamalarını içerir.

5. Pasif Tedavi Dönemi

Aktif tedavi tamamlandıktan sonra, elde edilen sonuçların korunması için pasif tedavi dönemine geçilir. Sabit pekiştirme telleri ve çıkarılabilir şeffaf apareyler kullanılarak dişlerin dizilimi korunur. Bu dönemde düzenli kontroller ve ağız bakımına özen göstermek önemlidir.

Ortodontik tedavi sürecinde başarıya ulaşmak için sürecin her aşamasında uygun bakım ve katılım gerekmektedir.

Bir bireyin ortodontik tedavi süresi, kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Tedavi süresini etkileyen faktörler arasında hastanın şikayetleri, tedavi planının karmaşıklığı ve tedaviye başlanan bozukluğun özellikleri bulunmaktadır.

Tedavi süresini belirleyen bir diğer etken, kapanış bozuklukları gibi bazı durumların tek aşamalı tedavilerle düzeltilmesinin mümkün olup olmadığıdır. Bazı durumlarda ise başarıya ulaşabilmek için tedavinin iki veya üç aşamaya bölünmesi gerekebilir. Ortodontik tedavinin karmaşıklığına bağlı olarak süre değişkenlik gösterir.

Daha basit ortodontik sorunlar, genellikle birkaç ay içinde çözülebilirken, daha karmaşık sorunlarda başarılı sonuç alabilmek için 1-2 yıl gibi bir süre gerekebilir. Tedavi süresi, hastanın tedaviye ne kadar erken başladığı, tedavi planına ne kadar uyum sağladığı ve tedavi sırasında ortodontistin önerilerine ne kadar dikkat ettiği gibi faktörlere de bağlıdır.

Sonuç olarak, ortodontik tedavi süresi kişisel faktörlere ve tedavi gereksinimlerine bağlı olarak değişiklik gösterir ve her hastanın durumu özel olarak değerlendirilmelidir.

Ortodonti Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Ortodonti tedavisi, uzun süren bir süreç olup, hastaların tedavi sürecinde sabırlı ve dikkatli olmaları önem taşır. Tedavi, sadece doktorun değil, aynı zamanda hastanın da etkili bir katılımını gerektirir. Bu süreçte hastaların tedavi planına uyum sağlamaları, doktor önerilerine dikkat etmeleri ve kişisel hijyenlerine özen göstermeleri oldukça önemlidir.

Yeme – İçme Kuralları: Ortodontik tedavi sürecinde en çok etkileyen faktörlerden biri yiyecek ve içecek seçimidir. Tedaviye başlandıktan sonra, sert kuruyemişlerden, dilimlenmemiş sert meyvelerden ve diş tellerine zarar verebilecek besinlerden kaçınılmalıdır. Sert ekmek kenarları, cips, karamel ve sakız gibi yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Kemikli et tüketiminde, kemikler önceden ayrılmalı ve sadece yumuşak et tüketilmelidir.

İçecek seçiminde de dikkatli olunmalıdır. Asitli içeceklerin tüketiminden kaçınılmalı, daha çok ayran, meyve suyu, süt gibi içecekler tercih edilmelidir.

Ağız ve Diş Temizliği: Ortodontik apareylerin arasında biriken yiyecek artıkları, diş ve diş eti sağlığı için risk oluşturabilir. Bu nedenle, her yemekten sonra dişler düzenli olarak fırçalanmalıdır. Diş fırçası, diş yapısına uygun seçilmeli ve düzenli olarak değiştirilmelidir. Diş ipi kullanımı da önemlidir. Ağız temizliği alışkanlığı, tedavi süreci boyunca ve sonrasında devam ettirilmelidir.

Doktor Randevuları: Ortodontik tedavi sürecinde düzenli doktor randevuları oldukça kritiktir. Bu randevular, tedavi planının doğru bir şekilde uygulandığını kontrol etmek, olası sorunları erken tespit etmek ve tedavi sürecini etkili bir şekilde yönetmek adına önemlidir. Diş tellerinde herhangi bir kırılma, kopma veya acil durumda, hemen doktora başvurmak gerekir.

Bu kurallara uyum sağlamak, hastaların ortodontik tedavi sürecini daha etkili bir şekilde yönetmelerine yardımcı olur. Bu süreçteki katılım ve uyum, tedavinin başarıyla tamamlanmasını ve kalıcı sonuçların elde edilmesini destekler.

Ortodonti Tedavi Sürecinde Nelere Dikkat Edilmelidir?

bottom of page